Babamın bu ve bunun gibi yazıları okumasını çok isterdim.

Hayatımda standart şeyler sanırım bana göre değildi.
Senelerce aktif spor hayatım mevcuttu. Sürekli olarak nefes darlığı, halsizlik , düzenli içtiğim sigara ve gençliğinde vermiş olduğu düzensiz yaşantıya bağlamıştım. Hatta bir ara her bilinçsiz vatandaş gibi "kan sızsın sen kan ilacı al ya da balık yağı al " cümlelerine bile inanmak üzereydim. Ben annemin bana sürekli "olum çok terleme çocukken sende bronşit vardı zor geçirdim başımıza iş açma " cümleleri ile haytalık yaptım ve büyüdüm

Hikayenin en heyecanlı kısmı burada başlıyor….
Yoğun ve stres yüklü ofiste yine bir gün çalışırken; Şiddetli öksürük şikayeti ile çalışma arkadaşlarım ofisten kovarak en yakın sağlık kuruluşuna gitmemi sağladılar. Ben yine bronşitim azdı mantığı ile çok rahat tavırlar sergileyerek muayene olmak için hastanenin yolunu tuttum.Öksürük beni çok rahatsız ediyordu fakat kabullenmek istemiyordum.
Göğüs hastalıkları uzmanı bana "astım başlangıcı" olduğumu "ciğerinde leke var mutlaka 1 hafta sonra ilaçlı tomografi çekilmelisin düzenli astım ilaçlarını 1 hafta kullan ve gel tekrar bakalım "dedi Tabi ben bronşit astım çok umursamadım leke yi seneler önce bir doktorum daha söylemişti baloncuk oluşabilir çok önemseme demişti.

1 hafta sonra ;
ilaçlarımı düzenli kullanmaya başladım.tomografiye girdim.Sonuç : 8 cm lik bir kitle var dediler boğazında .hemen ultrason çekilmemi tavsiye ettiler .Ultrason çekildim ve multinödüler iç guatr teşhisi koydular.

Araştırmalara başladım. Biz deki diğer mantık ta devlet hastanesi daha iyidir bi de onlara gözüktü.Civardaki eğitim araştırma hastanesine gittim. Acil o iç guatr tümörü ya da nödülünün alınması gerektiğini hatta boğazdan değil ameliyat sırasında gerekirse gögüs kafesini açabileceklerini belirttiler.

30 a yaklaştığımız ve evde kaldığım için :)) Gögsü yarma ya da açma fikri hiç cazip gelmedi. O sırada mail ile bir kaç farklı doktora da rapor ve sonuçları yollayarak aynı cevaplara yakın bir şeyler duydum.
Biraz bağnaz düşünüp kadere vurup ameliyat fikrimden vazgeçtim. Aile ve sosyal yaşantımda ki algı ki bende artık bu algı rahatsız etmeye başladı ; "kitle nödül tümör leke " bunlar çok kulağa hoş gelen şeyler olmadığı gibi insanı içten içe buhran yaratan olgulardı.

Cesaretimi topladım. O sıra da iş arkadaşlarımdan biri Çapadan bir doktordan bahsetti, arkadaşıymış. Onu aradık. "Prof. Dr. Yeşim Erbil var. Hala Çapada mı bilmiyorum onu bulun dedi . Ve bizim yeşim hoca ile hikaye orda başladı. Kendi kliniğine gittim. Biraz stresliydim tabi. Doktor hekim klinik irrite durumdayken.

İnanılmaz bir samimiyet ile çok sıcak karşıladı. Rahatladım tabi. Arkadaşımın ablamın ya da tanıdığımın yanında oturur gibi konuşup sohbet etmeye başladık. Ameliyata karar kıldık.
İşlerim o sıra epey yoğundu yurdışı seyehatleri vs. biraz da tembellik de var bu konularda 1 ay Yeşim hoca ile sürekli kontak halindeydik standart hekim gibi hiçbir zaman yaklaşmadı. Gündelik konuşmalar yapıp kahkaha atıyorduk.VE GÜVEN OLGUSUNU bende çoktan sağlamıştı .

Bu sırada "Melek olan Yeşim hocam" ofisimizde çalışan genç bir arkadaşımızın annesinin böbrek yetmezliği konusunu bahsettiğimde uzman bir hekim olan bir başka bir hekime yönlendirerek genç arkadaşımıza da yardım eli uzatıp şuan kadının sağlığına kavuşmasında ki en büyük etkenlerden biri oldu ..

Ameliyat günü geldi stres var tabi. Çok şükür ameliyat öncesi muhabbetimizi ettik ve ameliyata girdim çıktım. Ameliyat sonrasında ailem ve sevdiklerim hep bir ağızdan doğum yaptın hayırlı olsun dileklerini sesli ya da yazılı ilettiler anlamadım tabi. (buna Yeşim hoca dahil hatta sayfasında benden çıkan parçayı görebilirsiniz ). Çıkan parçanın tamamı yanlış telaffuz da ediyor olabilirim ama 17 cm civarı ..
1- 2 gün yattım çıktım. o süre zarfında hastane çalışanları muazzam ilgi ve alakalılarda.
Şuan ;
Nefesimde harika bir rahatlama ve göğsümdeki baskıdan kurtuldum .
Çıkan parçayı gördükçe "erkeklerinde doğum yapabileceğini anladım :))"
Annemden sonra ilk defa bu kadar fazla bir kadına güvendim .(abartısız )
Dünya tıp tarihine giren bir hekimim olması ayrı bir hava tabi :)).. (son çalışmalarını takip edin kendi sayfasında )
 

sonuç olarak bu yazıyı buraya kadar okuyan var mı bilmiyorum ;
-kafanızda hastalıkla alakalı sürekli benim gibi saçma sapan sorgulayan biri iseniz.
Doğru adres burası .
Profesyonel ve samimi bir yaklaşım. Ameliyat öncesi- sonrası Sn. Yeşim Erbil ' e sonsuz güvenebilir ve benim gibi harika bir kadın ile tanıştıktan sonra ülkemizde klişe olan doktor algısı duvarlarını tek başına yıkan, mütevazi , candan, samimi DÜNYA TIP TARİHİNE GEÇEN bir hekiminiz olması hakikaten hiçbir şey ile ölçülemez .
Buradan da başarılarının devamını ve daim olmasını temenni eder, sonsuza kadar minnettar kalacağımı belirtmek isterim.