Dereotu mucizesi masalı !!!

Son yıllarda basında sıklıkla dereotu’nun tiroid hastalıklarında çok yararlı olduğuna dair haberler yer almaktadır. Tiroid fonksiyonlarının dışında osteoporoz tedavisinde, zayıflamada, şeker hastalarında da yararlarından söz edilmektedir.

Dere otu, maydanoz ailesinden olup, anavatanı Asya kıtasının batısı ve Avrupa’nın güneyidir. Bitki bilimindeki adı “Anethum graveolens” dir.

100 gram dere otu 15 gram yağ, 55 gram karbonhidrat, 21 gram lif, 16 gram protein içermektedir. Vitamin mineral içeriğine bakıldığında 256 mg magnezyum, 16 mg demir, 21 mg C vitamini, 1.5 mg kalsiyum bulunmaktadır. Kalsiyum deposu olarak adlandırılan dereotunun kalsiyum içeriği aslında yok denecek kadar azdır. Aynı aileden olan maydanozda kalsiyum içeriği 138 mg’dır. Kaynaklarda dereotunun kalsiyum içeriği 1.516 mg olarak bildirilmektedir. Muhtemelen bu bilgi yanlış yorumlanarak 1.5 mg olduğu anlaşılmamış gibi görünmektedir.

Bir çalışmada 24 hastanın 3 aylık sürede dereotu haplarının kullandırılması sonucunda metabolik sendromlarında bir değişiklik olmadığı gösterilmiştir. Ancak bazı klinik çalışmalarda trigliserid ve kolestrol düzeylerinde azalmaya neden olduğu gösterilmiştir.

“Tiroid hastalıklarında mucizevi yararları” konusunda ise yapılmış klinik bir çalışma mevcut değildir. 2018 yılında ülkemizde yapılan bir hayvan çalışmasında dereotu yedirilen hayvanların tiroid folikül hücrelerinde hiperplazi (büyüme) izlendiği gösterilmiştir. Ancak tiroid hücrelerinde hiperplazi görülmesi, tiroid bezinin fonksiyonunun arttığı anlamına gelmemektedir. Yanı az çalışan bir tiroidin yeniden hormon yapımına etkisi olup olmadığı bilinmemektedir. Dereotunun iyot içermediği düşünülürse zaten böyle bir etkinin oluşması da beklenemez.

Pek çok bitki gibi dereotunun da antioksidan ve lif içeriği nedeni ile yararlı etkileri mevcuttur ancak bu tarz yanıltıcı bilgiler ile ilaç endüstrisinin dereotundan “kemik veya tiroid sağlığı için takviye” üretip pazarlayabilecek olması tehlikeli bir durumdur.

Geri Dön